Elektronik imza, tüm dünyada dijital dönüşümün sembolü haline geldi. Devlet kurumları, özel kuruluşlar, küçük ve orta ölçekli işletmeler ve bireysel düzeyde sistematik olarak e-İmza kullanımına geçildi. Artık kâğıt kullanımına gerek olmadan elektronik ortamda JPEG’e, PDF’e, Word’e imza atma süreçleri saniyeler içinde gerçekleştirilebiliyor. Böylece israfın önüne geçildiği gibi zamandan da tasarruf etmek mümkün oluyor.
Türkiye’de e-İmza’yı yasal olarak geçerli kılan 5070 No’lu kanun gibi dünyanın her yerinde dijital imza ile ilgili yasalar ve düzenlemeler bulunuyor. Peki, Türkiye’deki düzenlemelerle dünyanın diğer ülkelerindeki düzenlemeler arasında fark var mı? Gelin farklı bölgelerde e-İmza yasaları neler diyor, hep birlikte göz atalım!
Türkiye Cumhuriyeti 2004 yılında yürürlüğe giren 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ile dijital imza’ya yasal geçerlilik tanıdı. Ardından gelişen teknolojiye paralel olarak kanunda imza kullanım biçimleri ile ilgili genişletmeler yapıldı. BTK’nın kurulmasının ardından ise elektronik imzanın teknik kısmında mevzuat açısından değişiklikler yapıldı ve e-İmza mevzuatı bugünkü son halini aldı. Bu noktada Türkiye’nin dijital dönüşümdeki hızlı manevraları da oldukça dikkat çekiciydi. Zira Amerika’da ve Avrupa’da 2000’li yılların başında gelişmeye başlayan bu teknoloji, Türkiye’nin de büyük bir hızla radarına girdi.
Günümüzde neredeyse tüm devlet kurumlarında e-İmza ve e-İmza altyapıları kullanılıyor. İşlemleri hızlandıran ve çalışanlara büyük kolaylık sağlayan bu sistem sayesinde Türkiye global dijital dönüşümde oldukça kıymetli bir noktada bulunuyor.
Avrupa ise 1999 yılından beri yasal olarak e-İmza kullanıyor. 99/93 sayılı AB e-İmza Yönergesi kapsamında e-İmzanın yasal geçerliliği e-İmza sertifikasının şahıs üzerinden düzenlenmesi, imza sahibinin kimliğinin tespitinin sağlanması, elektronik verilerde değişiklik yapılmamış olmasına bağlı. Türkiye’de yapılan düzenlemelerin de büyük oranda Avrupa hukukundan etkilendiğini söylemek mümkün.
Ülkeler özelinde örneklerden birine bakacak olursak Almanya 2001 yılından bu yana Dijital İmza Kanunu (SigG)’nu kullanıyor. Kanun AB tarafından belirlenen düzenlemelere uygun olarak işletiliyor. Bu nedenle ortak Avrupa pazarında yapılan tüm ticari anlaşmalar e-İmza ile imzalandığında geçerli sayılıyor. Ancak aynı durum diğer ülkeler için geçerli değil. Çünkü e-İmza hangi ülke mevzuatına uygun olarak düzenlendiyse o ülke sınırları içinde yasal geçerliliğe sahip.
Amerika Birleşik Devletleri'nde elektronik imzalar, belirli temel gereksinimler karşılandığı sürece, Küresel ve Ulusal Ticarette Elektronik İmzalar (ESIGN) Yasası ve Tekdüzen Elektronik İşlemler Yasası (UETA) kapsamında yasal olarak uygulanabiliyor. Tıpkı Avrupa Birliği mevzuatında olduğu gibi ABD yasalarında da e-İmzanın geçerli olması için belirli özelliklere sahip olması bekleniyor. Bu özellikleri şu şekilde sıralamak mümkün:
Görüldüğü üzere e-İmza kullanımı, global anlamda artık çok yaygın. Bu durum e-İmza altyapılarının özelliklerinin de önemi artıyor. Altyapının bulunduğu ülkenin mevzuatlarına uygun şekilde e-İmza kullandırması ve diğer mevzuatlara uyum sağlayabilecek geliştirilebilir bir yapıya sahip olması son derece kritik bir konu. Bu altyapıyı nerede bulacağınızı merak ediyorsanız hemen Aç Bak İmzala 15 gün demo sürümüne göz atın. Aç Bak İmzala kullanarak çok sayıda imzacının katıldığı bir evrak akışını nasıl başlatacağınızı ise şu yazımızdan öğrenebilirsiniz.